Prof. Dr. Ali Kuzudişli tarafından hazırlanan ve sunulan “Ehl-i Hadisin Düşünce Yapısı” konulu seminer, Gümüşhane Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Konferans Salonu’nda 02.03.2022 Çarşamba saat: 15:00’da gerçekleştirildi. Seminer, Arş. Gör. Zeynep Şimşek Bingöl’ün bahar dönemindeki seminer programı hakkında bilgi vermesi ve takdimiyle başladı. Konuşmasına Prof. Dr. Kadir Gürler’in “Ehl-i Hadisin Düşünce Yapısı –İlk Dönem Ehl-i Hadis Örneği-” adlı eserini tanıtarak başlayan Prof. Dr. Ali Kuzudişli, konuşmasında özetle şu konulara değindi:
Ehl-i hadis geniş anlamıyla sünneti dinin ikinci kaynağı olarak kabul eden kesimlerdir. Bu tanım Ehl-i sünnet kavramına karşılık gelmekte ve Hanefilik gibi reye önem veren mezhepleri de içine almaktadır. Dar anlamda ise reyi ve kıyası kabul etmeyen, Kur’an’ı hadislere göre anlamak gerektiğini savunan, mezheplere bağlanmayı doğru bulmayan ve hadislere göre amel etmeyi temel prensip kabul eden görüş anlamına gelmektedir.
Ehl-i hadis kavramının kullanımı sahabe dönemine kadar gitmektedir. Fakat bir ideoloji olarak ortaya çıkışı genelde ikinci asır olarak kabul edilir ve İmam Şafii ile başlatılır. İmam Şafii, reyin kullanımını sınırlayan, sünneti Hz. Peygamber’den nakledilen rivayetler olarak gören ve Ehl-i hadisin dışındaki gruplara karşı hadisi etkili bir biçimde savunan görüşleriyle Ehl-i hadise büyük bir zafer kazandırmıştır. Bu nedenle çoğu araştırmacı, İmam Şafii’yi İslam düşünce tarihinde bir dönüm noktası olarak değerlendirir. Bununla birlikte Ehl-i hadisin ortaya çıkışının hadislerin tedvin edilmeye başlandığı hicri birinci asrın sonlarında başlatılması daha uygun görülmektedir.
Rey karşıtı Ehl-i hadisin bilgi anlayışı yalnızca nakle dayanmakta, sünneti ve aynı anlamda kullandığı hadisi vahyin tilavet edilmeyen bir çeşidi olarak görmektedir. Ehl-i hadis kendini Hz. Peygamber dönemindeki saf İslam’ın savunucusu ve bidatlere karşı İslam’ın koruyucusu olarak takdim etmektedir.
Haber ve fotoğraflar: Arş. Gör. Ayşe Aytekin